Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Denizli °C

DENDAK CİLO REŞKO ZİRVESİNDE!

Denizli Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü resmi yıllık faaliyet programımızı oluştururken bir ümitle dahil ettiğimiz Cilo Dağları Reşko/Uludoruk Zirvesi’nin gerçekleşme olasılığı belirginleşince, hepimizi büyük bir heyecan sardı. Bu eşsiz güzellikteki zirveye gidebilecek durumda bulunan ekibi belirlemek için duyuruya çıktık ve hem genel hem de tırmanışa özgü özel şartları uygun olan sporculardan oluşan tırmanış ekibimiz şöyle şekillendi:


Taylan Özgür
Hasan Kurt
Hamza Yücel
Ergün Yıldırım
Özgür Eren

Faaliyeti ortak gerçekleştireceğimiz Yüksekova Doğa Tutkunları Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü Başkanı ve faaliyet rehberimiz Kahraman Aytan’a kimlik, lisans ve iletişim bilgilerini ulaştırdık. Hakkari Valiliği ve İl Jandarma Komutanlığından zirve faaliyetine ilişkin gereken izinler ile bu izinlere ilişkin yazıların alınmasının ve bizlerle paylaşılmasından sonra hazırlıklarımız hızlandı. Rehberimizle yaptığımız görüşmeler ve okuduğumuz tırmanış raporlarından sonra ekibin, standart dağcılık malzemelerine ek olarak bu faaliyette ihtiyacı olacak teknik malzemelerin şunlar olacağını anladık:

*Kazma
            *Krampon
            *7-8 adet sikke
            *Çekiç
            *2 veya 3 noktada ana emniyet noktası kuracak kadar kilitli karabina ve perlon

*Dry özellikte 2 adet 60m yarım veya tam ip

*yardımcı ip(pursik için)

*emniyet kemeri

Rehberimizle görüşmelerimizde faaliyette, İran’dan katılacak Azeri dağcı ve doğaseverlerin de bulunacağını, onlara ayrıca dağ mihmandarı olarak İskender Kahraman’ın da refakat edeceğini öğrendik. Bunun üzerine ön görüşmelerimizde zirve rotasının gerektirdiği teknik bilgi, tecrübe ve becerilere sahip olmayan katılımcıların önceden belirlenip zirve ekibi dışında tutulmasında mutabık kaldık.

Ergün Yıldırım’ın özel aracıyla Denizli’den 26 Haziran 2023 günü dört kişilik bir grup olarak yola çıktık. Aynı tarihte Ankara’dan Hamza Yücel de özel aracıyla Hakkari’ye doğru yola çıktı. Denizli grubu olarak Adana-Diyarbakır-Bitlis-Van-Hakkari güzergahından, yol üzerindeki şehirlerdeki tarihi ve doğal güzellikleri görmeyi de ihmal etmeden 27 Haziran 2023 günü öğle saatlerinde Yüksekova ilçesine ulaşıp Yüksekova Doğa Tutkunları Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübünde ekibin tamamının bir araya gelmesini bekledik. 15.30 sularında tüm ekip buluştu. 18.00 sularında Kahraman Aytan’ın genel bilgilendirmeleri ve katılımcı dağcıların teknik sorularının cevaplanlanmasının ardından otele yerleştik. 

Dinlenme, yemek ve Yüksekova’nın kalabalık, canlı sokaklarında sıcakkanlı ve genç insanların yaydığı ışığın aydınlattığı keyifli akşam saatlerinden sonra tekrar otele dönüp tırmanış için gerekli enerjiyi topladık. 

28 Haziran 2023 sabah saatlerinde kahvaltı yapıldı, dağa transferimizi sağlayacak araçlara 08.30’da binildi.

(Yüksekova’dan Dağlıca yönünde Yeşiltaş köyü yol ayrımına giderken)

 Ekip çeşitli askeri kontrol noktalarındaki beklemelerden sonra 10.30 sularında Yeşiltaş köyü çıkışındaki son askeri kontrolden sonra dağa doğru kıvrılarak yükselen toprak/stabilize yoldan dağa yaklaştı. Doğumuzda kalan Sat Dağları ve batımızda kalan Belkıs Dağı’nın eşsiz manzarası eşliğinde öğleye doğru yaklaşık 2000-2100 m irtifada bulunan yerel adıyla “Waremerge”/”Serpil Yaylası” civarındaki çoban çadırlarına ulaştık.

(En arkada Sat zirveleri ve ortada Belkıs Dağı zirvesinin eşsiz manzarası…)

(Araçla ulaşılabilen son nokta: Waremerge Yaylası/Serpil Yaylası)

Burada dinlendik, bolca fotoğraf çektik. Rehberimiz Kahraman Aytan aynı gün içinde 3000 m irtifadaki “Warekedim/Horkedim/Susuz Yayla” kamp alanına yükseleceğimizi, güneşin yakıcı etkisini biraz daha kaybedeceği öğleden sonrayı beklediğimizi belirtti.

(Horkedim Yaylasına çıkılan ve kimi raporlarda “Azap” olarak adlandırılmış oldukça dik ve çarşaklı kulvar)

14.30 sularında kamp yüküyle yola koyulduk. Kuzey-güney doğrultusunda akan bir buzul çayını sıkı yardımlaşmayla aşıp doğuya doğru dik bir şekilde yükselen kulvarda kısmen çarşaklı patikada yükseldik. 

(Kulvar içinde verilen molalardan bir kesit…)

Sık molalar vererek ekibin yüksekliğe uyumuna da katkıda bulunmaya çalışıyorduk. Bu molalarda Cavad Hassani abimizin Azeri ezgileriyle çok keyifli dakikalar geçiriyorduk. Dört saat kadar süren yükselişten sonra 2900-3100 m aralığındaki Horkedim yaylasına ulaştık. Oradaki çobanlarla kısa bir sohbetin ardından yaklaşık 3000 m’de yer alan ve içinden dağın buzullarından kaynağını alarak akan küçük dereler geçen alanda kampımızı eşsiz Reşko manzarasına karşı kurduk. 

(Horkedim Yaylası ve kamp alanımız…)

(Güzelliğin tarife gelmeyişine Reşko’dan bir örnek…)

Ancak rehberimiz, Horkedim yaylasının adının anlamına yaraşır şekilde normalde bu tarihlerde susuz olduğunu, 2023 yılı bahar yağışlarının kuvvetli olması sebebiyle buzul derelerinin aktığını dile getirdi. 21.00’de kesin sessizlik ve dinlenmeye geçtik. Gökyüzünde dolunaya yakın güçlü bir ay ışığı vardı. Dağda hava güneşin batmasından sonra 8-10 santigrat dereceye kadar indi. ancak rüzgar az olduğu için üşümüyorduk. Keyifli bir uyku çektik. 

         29 Haziran gününü dinlenme ve uyum yürüyüşleri ile geçirdik. Biz Dendak ekibi olarak ve ekibimizin fahri üyesi saymaktan mutluluk duyduğumuz Hatice Erener’le 6 kişi olarak çok güzel manzaraya sahip 3100 irtifadaki bir tepeye çıkıp kahve keyfi yaptık. 

(3100 m rakımlı tepeden Belkıs ve Sat’a doğru transa geçmiş halde Taylan Özgür:)

(Horkedim’de öğle yemeğinde üç cengaver:Soldan sağa Özgür Eren, Ergün Yıldırım, Hasan Kurt)

Sofrada olmanın mutluluğu ya da mutluluğun sofrası…

(Horkedim Yaylasından Reşko’ya bakış…)

(3100 m rakımlı tepeden, Reşko Zirvesine uzanan rotanın panaromik görüntüsü.)

Tekrar aşağı indiğimizde öğle saatleri olmuştu. Rehberimiz Kahraman Aytan ve Dendak ekibi olarak diğer katılımcılara dağın teknik etaplarına ve orada yapılacaklara ilişkin bilgilendirmede bulunduk. Ekibin tamamının malzeme kontrolleri yapıldı ve kesin sessizlik kararıyla herkes çadırlarına çekildi. Çünkü akşam 21.00’de zirveye hareket başlayacaktı. Gece güçlü ay ışığının da yardımıyla rotada ilerlenecek, sabahın ilk ışıklarıyla(4.30 suları) zirveye yaklaşılan sırta varılacaktı. Amaç en geç 10.30 sularında zirve kutusuna ulaşmaktı. Hava durumu öğleden sonra 45-50 km hıza ulaşacak rüzgar ve yerel yağış geçişi bilgisini verdiği için planlamada bu yönde karar kıldık. Bu karara ekibin büyük kısmı uygun davrandı. Ancak İran’dan katılan birkaç katılımcı maalesef konuşma ve gürültüyle kesintisiz bir uyku çekilmesini engelledi. 19.00 sularında herkes ayaktaydı, yemek hazırlıkları, zirve hazırlıkları sürüyordu. Herkesin neşesi yerindeydi. Saatler, dakika gibi ilerledi ve 21.00’de ekip tam olarak hazır halde yürüyüşe başladı. Hava rüzgarsız, açık, güçlü ay ışığı ile görüş mesafesi bir hayli fazlaydı. Sıcaklık yaklaşık olarak 7-8 santigrat dereceydi.   

(Zirveye hareketin hemen öncesinde Dendak ekib soldan sağa: Taylan Özgür, Özgür Eren, fahri sporcumuz Hatice Erener,Hamza Yücel, Hasan Kurt, Ergün Yıldırım:)

Önce 3200 m’ye kadar az eğimde set set yükselerek ayakta molalarla kuzeybatıya doğru yükseldik. Daha sonra rehberimiz Kahraman Aytan’ın yönlendirmesiyle vadinin sağ tarafında kalan gittikçe artan ve yer yer 3 derece kaya tırmanışına yaklaşan eğimde kuzey yönünde yükseldik. bu etapta grubun 21 kişiden oluşması, kişisel yetkinlik düzeyindeki farklılıklar ve rotanın gittikçe sertleşen eğimde ilerlemesi daha sık molalara sebep oldu.

(Sert eğimi kesen yatay setlerden birinde verilen molalardan bir kesit…)

 30-40 m dikey yükselişlerden sonra 15-20 dakikalık molalarla dinleniyorduk. Bu aşamada 3400 m civarına kadar yükselmiştik. Saat 02.30 sularında kuzeye doğru dikey yükseliş sonlandı ve az eğimli sert karla kaplı yamaçlardan batı-kuzeybatı yönünde ilerlemeye başladık. 

(Ekip, hafif eğimde sert kar üzerinde batı-kuzeybatı yönünde ilerlerken…)

Tırmanışın bu aşamasında İran ekibinden 3 dağcı çeşitli gerekçelerle kampa dönme kararı verdi. Kalan 18 kişilik ekip tırmanışa devam etti. 03.00 sularında uykusuzluk, üşüme, kan şekeri düşmesi sebebiyle hafif düzeyde sağlık sorunları baş gösterdi ancak yeterli mola süreleri boyunca sıvı ve gıda alımlarıyla ekip tırmanışa eksiksiz devam etti.

Rota vadinin sol duvarına kuzeybatı yönünde yaklaştıkça eğim sertleşiyor,yer yer sert kar yer yer kaya olacak şekilde mix özellik kazanıyordu. Zira bu irtifada sabaha karşı hava sıcaklığı 3-4 santigrat derecelerdeydi, dolayısıyla kar kulvarlarında yüzey sertti. Bu da ekibin belirli aralıklarla krampon takıp çıkarmasına sebep oldu. Zaman ve emek bakımından tırmanışa külfet olan bir durumdu bu.

(Rotanın mix etaplarından bir kesit)

04.30’da eğimin nispeten azaldığı çarşak sırt hattında yükselmeyi sürdürürken gün ışığı doğudan göz kırptı. Bu, zirveyi müjdeleyen bir gülümseme olarak tüm ekibi ısıttı.

(04.30/Gündoğumu…)

(Gün ışığında morali yüksek şekilde tırmanan ekibimiz…)

 Moral ve istekle 6.30-7.00 sularında raporların birçoğunda “Kılçık” olarak adlandırılan teknik etaba başlayacağımız, düz ve korunaklı sırta vardık. Burada güzelce dinlenip, sıvı ve gıda aldıktan sonra gereksiz yükleri bıraktık. 

(Kılçık etabı öncesindeki güvenli mola noktasından, iki sivri karlı uç ve ana kaya kütlesi arasında alçalan Kılçık etabının görünümü)

Planlamaya uygun olarak bu aşamada Denizli Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü ile Yüksekova Doğa Tutkunları Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü olarak işbirliği yaptık. Dağcılık eğitimleri almış ve tamamlamış, dağda yeterli mesaiyi yapmış 7 kişilik bir çekirdek ekip oluşturduk. Bu ekipteki kişiler olarak,  teknik etabın hazırlanması için yaklaşık 35-40 derece eğimin batı-kuzeybatı yönünde(sol taraf) eşlik ettiği kayalık yamaçta teknik malzemeyle yükseldik. 

(Çekirdek ekip teknik malzemeyi Kılçık etabına taşırken güvenli mola noktası aşağıdaki düzlük olarak görünmektedir.)

Doğu yüzünde(sağ taraf) vertikal eğimin ve çatısında kıştan kalma kar birikintileri ve kornişlerin bulunduğu geçiş noktası öncesinde 5-10 m’lik küçük düzlükte kazma ile emniyet noktası oluşturarak ip hattı açtık.

(Kılçık etabının hemen öncesinde yan geçiş için ilk ip boyunda açılan sabit hattan görünüm…)

Yaklaşık 20 m ileride çıplak kaya yüzeyine yerleştirdiğimiz sikke ile bir ara emniyet noktası oluşturup daha da dikleşen 5 m’lik bir çıkıştan sonra vardığımız kılçıktaki düz ve nispeten geniş (10 kişinin rahat sığabileceği) alanda daha önceki faaliyetlerden kalma başka bir sikkeden bir ara emniyet noktası daha oluşturduk. 

(Kılçık etabına çıkan yaklaşık 5 m’lik dik bölümün üstten görünümü)

Buraya kadar manevra yapma imkanı sağlaması için biraz gevşek bıraktığımız ilk ipi kullandık. Görselden de anlaşıldığı üzere bu kısımda tecrübesi ve becerisi yüksek düzeydeki daha küçük bir ekip ip emniyetine ihtiyaç duymayabilir. Ancak kaya zeminindeki nispeten çürük ve çarşaklı kısımlar bu emniyeti gerekli kılmaktadır.

(Kılçık önünde yaklaşık 10 kişinin sığabileceği minik düzlük ve buradaki eski sikke ile oluşturulan emniyet noktasının görünümü)

(Kılçık etabı geçilirken… Sağ ve sol taraflarda birkaç yüz m’lik derin boşluklar…)

(Kılçık etabı geçilirken sağ altta Reşko Zirvesinin sakladığı Cilo Buzullarından bir kesit…)

Kılçık etabının ikinci kısmı kat alçalarak iki yanı(doğu-batı) derin boşluklarla kesilecek şekilde 15-20 m alttaki güvenli düzlüğe iniyordu. Bu kısımda da tedbiri elden bırakmadan çıplak kaya yüzeyindeki babalardan ara emniyet noktaları oluşturarak sabit hattı tamamladık. sonrasında tüm ekip ipe pursik emniyetinde girerek iki aşamalı kılçık etabını geçti.

(Kılçık geçilirken kaya babasından ara emniyet noktası oluşturuldu.)

 Saat 8.45 dolaylarında tüm ekip kılçığı geçmiş zirveye doğru yürümeye başlamıştı. Moraller oldukça yüksekti ancak yorgunluk ve uykusuzluk da bir o kadar bastırıyordu. Tüm ekip Reşko zirvesinin yaklaştıkça uzaklaşan set set yükselen sırt hattında sabrı zorlayan bir yükseliş içindeydik. Ancak yükseldikçe eşsiz buzul manzaraları, dört yönde uçsuz bucaksız uzanan alpin doruklar, zirve hattındaki derin tektonik çöküntü tüneli… zirveye yürüyüşü destekliyordu. 

(Kılçık geçilip set set yükselirken zirve yolunda bekleyen bir görsel sürpriz: Devasa tektonik çöküntü tünelinin yukarıdan görünüşü) 

(Zirve yolunda Kılçık etabından sonra sonu gelmeyen setlerde ekip ilerlerken…)

30 Haziran 2023’te, 10.00 sularında tüm ekip zirve kutusuna ulaştı. Büyük bir sevinç içindeydik. Rehberimizin verdiği ancak teyit edilmesi için ayrıca sorgulanması gerektiğini özellikle ifade ettiği bilgiye göre 9 yıl sonra resmi, izinli bir faaliyet sonucunda Reşko zirvesine ulaşan ilk ekip olmuştuk. Zirve defterinin yazılıp imzalanması, fotoğraf çekimleri, yeterli dinlenmeden sonra neredeyse hiç esmeyen rüzgarın desteğiyle inişe geçtik. 

(Zirveye dair…)

(Zirve defterinde Dendak için ayrı bir sayfa oluşturduk.)

(Zirve kutusu etrafında dinlenirken…)

(Zirve hatırası…)

Kılçık etabında tüm emniyet prosedürlerini aynen uygulayarak güvenli düzlüğe tekrar vardık. Açılan sabit ip hattını yine topladık. Kılçık üzerindeki eski sikkeyi yerinde bıraktık. 

(Sabit hattan Kılçık etabı geçilirken/İniş) 

(İnişte Kılçık etabı sonrasındaki yan geçiş için açılan ilk ip boyundaki sabit hat toplanırken…) 

Yeterli dinlenmeden sonra rehberimizin iniş ve güvenlik hususundaki uyarılarını alıp doğu-güneydoğu yönünde kısmen çarşaklı kısmen de gün içindeki sıcaklık yükselişiyle yumuşamış karlı yamaçlardan Horkedim yaylasına indik. 

(İnişte zirvede bozan hava ve yumuşak kar etabı…)

İnişimiz sırasında zirve üzerindeki bulutlanma ve rüzgar hareketliliği, faaliyet planlamasında ne kadar isabetli karar verdiğimizi gösterdi. Çünkü hava durumu bilgisi doğru çıkmıştı. Eğer o kötü hava şartlarına zirve veya Kılçık etabında yakalansaydık sonuçları iyi olmazdı. 14.00 sularında tüm ekip kamp alanına varmış, zirveye gidip dönmenin hak edilmiş mutluluğu ve yorgunluğuyla çadırlarına çekilmişti. Bu gece Horkedim yaylasında dinlenecek, 1 Temmuz sabahı erkenden kampı toplayıp araçlara bineceğimiz Waremerge yaylasına doğru inişe geçecektik.

(Hem çıkışta hem de inişte ancak yardımlaşmayla geçilmesi mümkün olan buzul çayı ve ekibin geçiş anı…)

1 Temmuz sabahı 5.00’da kahvaltı yaptık ve hemen arkasından 6.00’da kampı toplayıp aynı rotadan inişe geçtik. Birkaç saat içinde 2000 m irtifadaki Waremerge düzlüğüne ulaştık. 8.30-9.00 sularında araçlara bineceğimiz noktadaydık ancak araçlar gecikince rehberimiz telefonun çektiği bir noktaya kadar giderek bilgi aldı. Araçlar ve yolla ilgili bir sorundan ötürü kamp yüküyle 4-5 km kadar aşağı yürümemiz gerekiyordu. Bu, biraz üzücü olduysa da coğrafyanın eşsiz güzelliği ve zirve yapabilmenin keyfiyle, sorunu görmezden gelerek araçlara kadar indik. 11.00 sularında araçların ulaşabildiği noktaya ulaştık ve Yüksekova şehir merkezine yaklaşık 30 km sürecek bir yolculukla ulaştık. 

(Dönüş yolunda ekip araç beklerken…)

(Reşko ve Cilolar bizi civanperçemleriyle uğurladı…)

(Araçlara doğru kamp yüküyle mecburi inişimizden bir kare…)

Günü dinlenerek geçirdikten sonra 1 Temmuz gecesi otelimizin terasında ekip olarak toplu yemek yedik. Arkasından da Yüksekova Doğa Tutkunları Kulübünün kurslarında yetişmiş gençlerimizin erbane eşliğinde söyledikleri türkülerle şenlendik, kutlama yaptık. 2 Temmuz günü şehirden ayrılarak dönüş yoluna düştük. Bu kez de Hakkari-Şırnak-Mardin- Urfa güzergahından geçtik. Bir bakıma güneydoğu turu yapmış olduk. 

Faaliyetimiz 3 Temmuz Pazar günü Denizli’ye varmamızla sorunsuz ve başarılı şekilde sonuçlandı.

Reklam
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.