Karababa Zirvesi-Tokluyatak Zirvesi Kış Trans Faaliyeti Rotası -28 Şubat 2021
Pandeminin başlaması ve hayatlarımızı gittikçe sarıp sarmalamasıyla kulüp faaliyetlerimiz de uzun bir kesintiye uğramıştı. Bu güzel faaliyetle pandeminin bizden (ç)aldığı, dağa ilişkin ne varsa bir kez daha yaşayabildik. Ancak faaliyet planlamamızda, faaliyete ilişkin resmi prosedürlerinin tırmanacağımız rotalardan daha zorlu olacağını bilemezdik. Bu sebeple 22 Şubat’tan itibaren hafta boyunca resmi makamlarla iletişim ve evrak trafiği halindeydik. Dağlara gidişimize ilişkin prosedürlerin ağıyla bu denli tuzaklanışımızı bir eleştiri olarak buraya dipnot düşüyoruz.
Ekip evrak trafiğini tamamladıktan sonra rota özelliklerine göre tüm hazırlıklarını yaptı. Faaliyet boyunca ekibin kullanacağı kask, kazma ve krampon gibi teknik malzeme eksiği olan sporcularımızı belirledik, eksiği olan arkadaşlarımıza kulüp malzemelerinden paylaşım yaptık.
Ekip, faaliyet günü 06.15’te Başkarcı köy meydanında 14 sporcu olarak bir araya geldi. Son kontrollerden sonra önceden organize edilmiş traktöre bindik ve Ornaz Vadisinden orman servis yollarını kullanarak Yellice Tepe yönünde yükseldik. 07.05’te faaliyetin başlayacağı noktadaydık. Bu nokta, Yellice Tepe ile Karababa arasından sürekli akan derenin yolu kestiği noktadır ve 1500 m rakımdadır.
Ekibimiz, 07.15’te tırmanışa başladığında zemin ince ama buza kesmiş bir kar örtüsüyle kaplanmıştı, hava sıcaklığı da 3 santigrad derece civarındaydı. Rüzgar hiç yoktu. Ekibimiz güneydoğu yönünde sel yatağı içinden yaklaşık 150 m kadar yükselerek Ornaz Vadisinden Karababa zirve faaliyetlerinde kullanılan ve Taşlı Yayla/Erceviz Yaylasından orman servis yoluyla ulaşılan asıl patikaya 07.29’da buradan girmiştir. Bu nokta Şubat 1999’da çığ felaketinde yaşamını yitiren doğasever üniversite öğrencisi Mutlu Acar’ın adıyla dağcılar arasında “Mutlu’nun Çeşmesi” olarak anılan yerdedir.
Ekibimiz patika üzerinden güney yönünde yükselmeye devam etti ve 08.05’te Dokuzçam olarak adlandırılan mola noktasına ulaştı. Dokuzçam Karababa zirve faaliyetlerinde hem yaz hem de kış için mola noktası olarak kullanılmaktadır. hemen batısında Yellice tepesi vardır ve dere içindeki çoban yurdunda su kaynağı bulunmaktadır. Bu kaynak yaz aylarında da varlığını koruyabilmektedir. Ekip 08.25’te bu noktadan ayrılarak yine güneydoğu yönünde Karababa zirveye ulaşan sırt hattına doğru irtifa kazanmaya başladı.
Kısa bir yükselişten sonra rota üstündeki son ağacımız olan “Tek Ardıç”a selam vererek yaklaşık 1900 m rakımdan başlayan zirve sırt hattına vardık.
Ekibimiz 09.30 itibariyle sırt hattında yükselmeye başladı. Bu noktadan itibaren rüzgar başladı ve güney yönünde birbiri üstüne yükselirken eğimi artan rotamızda kar örtüsü de sert kara dönüşmeye başladı. Ekip lideri Taylan Özgür, bu noktada kazma-krampon kullanılması yönünde karar verdi ve bu uygulandı. İrtifa kazandığımız her adımda sert karın yer yer buza dönüştüğünü gördük. Bu sırt yağışın normal seyrettiği daha sert kışlar da dahil tüm faaliyetlerde sert rüzgar, sert zemin şartları ile karşılaşılan bir alan olarak bizi yine şaşırtmadı.
Ekip, zirve altında oldukça sert kar ve bir o kadar sert rüzgar eşliğinde son adımlarını attı ve 10.35’te Karababa zirvesine vardı. Burada zirve coşkusuyla yüzümüzü Tokluyatak Zirvesine, yani doğuya dönerek zirve pozumuzu verdik ve tüm kalbimizle gülümsedik.
Ekibimiz buradan doğuya doğru ortalama 50-100 m’lik irtifa kaybı ve kazançlarıyla sırttan trans aşamasına başladı. Sarıbaba tepesi ve Beşparmak tepesinin güneye bakılı sırtlarından rüzgardan korunaklı bir şekilde ilerledik. Rotamızda gittikçe ihtiyaç azalmasıyla kramponları tekrar çıkardık. Mevsimin normal seyrettiği yıllarda ise bu hat çeşitli bölümlerindeki eğimin fazla ve kar örtüsünün sert yapıda oluşundan ötürü krampon ve kazma kullanılarak geçilmelidir. Ekibimiz Beşparmak tepesinin korunaklı bir noktasında 11.17’de yemek ve dinlenme molası verdi. 11.38’de moral ve fizik açıdan tazelenmiş olarak harekete geçti.
Ekibimiz gittikçe azalan karda ve çıplak toprak-çarşaklı zeminde Eyer Tepeyi de geride bırakarak 13.25’te Tokluyatak Zirveye vardı. Zirvede rüzgar zayıflamıştı. Zirve defterine düşülen notlar, keyifle verilen pozlar ve kısa bir dinlenmeden sonra ekibimiz 13.42’de Tokluyatak’tan rotayı ters yönde yürüyerek Eyer Tepeye mümkün olan en erken saatte varmayı önüne hedef olarak koydu.
Ekibimiz 14.45 sularında Eyer Tepe’nin hemen doğu yanından Teras bölgesine inen yamacın üst noktasına vardı. Ekip lideri Taylan Özgür burada bir kere daha kazma-krampon tekniğine geçiş için kararını açıkladı. Hazırlıklar yapıldıktan sonra inişle ilgili ekip son kez bilgilendirildi. Ekibimiz yer yer oldukça sert karda yaklaşık 2000 m’den 1750 m’ye, yine yaklaşık 400-500 m’lik mesafe ile oldukça başarılı bir iniş gerçekleştirdi. ekip liderimizin esprili adlandırmasıyla “HASANKAYDI YAMACI” ortalama eğimi %45-50 arasında değişen, en hafif kışta bile kuzeye baktığı için sert kar-buz durumunda zemine sahip bir etaptır. Bu etap, yağış miktarı(çığ riski açısından!), günün hangi saatinde geçileceği(buzlanma vd…), ekibin teknik yeterlik seviyesi dikkate alınarak mutlaka krampon-kazma tekniğiyle geçilmelidir. Bu şartlardan herhangi biri olumsuzsa bu rotadan iniş gerçekleştirilmemelidir.
Ekibimiz 15.30 sularında Hasankaydı etabını başarıyla tamamlamış, bundan sonraki kısımda kar bittiği için Teras bölgesine kramponları çıkararak devam etmiştir. Ekip 16.15 sularında Tokluyatak Zirvesini eşsiz bir manzara ile selamlayan Teras’a vardı. Burada akşamüzeri güneşinin tadını çay, kahve ve tatlı bir sohbetle dinlenerek çıkardı.
Ekip 17.00 sularında son kez harekete geçti ve orman altından belirgin şekilde İsrafil Vadisi orman servis yoluna inen patikayı izlemeye başladı. Yaklaşık yarım saatlik inişin ardından 17.30’da servis yoluna inildi. Traktöre 17.45 civarında binen ekip 18.15’te Başkarcı köy meydanına vardı. faaliyet toplamda 12 saat kadar sürdü ve keyfin, başarının, en çok da dağların eşsiz güzelliğinin tadının hakim olduğu duygularla sonlandırıldı.